Mitik Düşünce Ne Demek ?

Defne

New member
\Mitik Düşünce Nedir?\

Mitik düşünce, genellikle doğrudan mantık ve bilimsel yaklaşımın dışında kalan, daha çok semboller, metaforlar, tanrılar, doğaüstü varlıklar ve arketipik imgeler aracılığıyla dünyayı anlamaya yönelik bir düşünce biçimidir. Bu düşünce tarzı, mitlerin, efsanelerin ve halk hikayelerinin temel yapı taşıdır ve insanların, özellikle tarihsel olarak erken dönemlerde, evreni ve insan hayatını anlamlandırma şekli olarak öne çıkar. Mitik düşünce, insanların doğayla ve toplumla olan ilişkilerini açıklarken, somut bilimsel veriler yerine, sembolik anlamlar, alegoriler ve ritüellerle hareket eder.

Mitik düşünce, mantık ya da bilimsel metodolojiden çok, duygusal, sezgisel ve kozmik bir anlayışa dayanır. Bu düşünce tarzının temel amacı, insanın evrenle, kaderle ve Tanrı ile olan ilişkisini daha anlamlı bir şekilde ortaya koymaktır. Genellikle, mitik düşüncenin temellerinde, insanın bilinçdışında yer alan evrensel imgeler ve arketipler bulunur. Bu imgeler, zamanla toplumun kültürel kodlarına dönüşerek, mitlerin doğmasına yol açar.

\Mitik Düşüncenin Özellikleri\

Mitik düşünceyi anlamanın en iyi yolu, onun temel özelliklerini kavramaktır. İşte mitik düşüncenin bazı belirgin özellikleri:

1. **Sembolik Düşünme**: Mitik düşünce, sembolizm üzerinden işleyen bir yapıya sahiptir. Doğa, olaylar ve insan ilişkileri semboller aracılığıyla anlatılır. Bu semboller, somut bir gerçeği yansıtmak yerine, soyut ve metaforik anlamlar taşır. Örneğin, güneşin doğuşu, yaşamın yenilenmesiyle eşleştirilebilir.

2. **Doğaüstü Varlıkların Varlığı**: Mitik düşüncede, insanlar, doğaüstü varlıklarla olan ilişkilerini anlatan hikayelerle dünyayı anlamlandırırlar. Tanrılar, ruhlar, devler ve diğer doğaüstü varlıklar, mitlerin önemli figürleridir. Bu varlıklar, insanın hayattaki zorlukları ve karşılaştığı belirsizlikleri anlamlandırmasına yardımcı olur.

3. **Evrenin Döngüselliği**: Mitik düşünce, zamanın ve evrenin döngüsel bir yapıda işlediğini savunur. Yani, doğum ve ölüm, yaz ve kış, gündüz ve gece gibi kavramlar sürekli bir yenilenme ve dönüşüm içerisindedir. Bu döngüsel bakış açısı, hayatın başlangıcını ve sonunu kabul etmekle kalmaz, aynı zamanda insanın varoluşunun sürekli bir değişim ve evrim süreci olduğuna inanır.

4. **Arketipler ve Evrensel Temalar**: Mitik düşünce, evrensel temalar ve arketipler üzerinden şekillenir. Kahraman yolculuğu, yaratılış mitleri, tanrıların insanlarla olan ilişkileri gibi temalar, tüm kültürlerde benzer şekillerde ortaya çıkar. Bu arketipler, kolektif bilinçdışının bir parçasıdır ve farklı toplumlarda benzer biçimde tekrar eder.

5. **Kahramanlık ve Kurtuluş Teması**: Birçok mit, kahramanlık ve kurtuluş üzerine odaklanır. Kahramanlar, genellikle zorlukları aşmak ve toplumlarını ya da insanları kurtarmak için büyük mücadeleler verir. Bu, insanın kendi içsel çatışmalarını ve yaşam mücadelesini anlamlandırma biçimidir.

\Mitik Düşünce ve Modern Düşünce Arasındaki Farklar\

Mitik düşünce ile modern bilimsel düşünce arasındaki farklar, çok belirgindir. Modern düşünce, bireylerin mantıklı ve analitik bir şekilde dünyayı anlamaya çalıştığı, doğayı ve insanı nesnel bir bakış açısıyla incelediği bir yaklaşımı benimser. Bilimsel düşünce, doğruluğu test edilebilen ve gözlemlerle kanıtlanabilen iddialara dayanır.

Buna karşılık, mitik düşünce, daha çok duygusal ve sembolik bir dil kullanır. Mitlerin ve efsanelerin anlatıları, doğrudan bir gerçeği açıklamaktan çok, insan deneyiminin derin anlamlarını ve sezgisel bilgileri yansıtır. Modern düşünce, gerçekliğin ölçülebilir ve somut taraflarına odaklanırken, mitik düşünce gerçekliğin ruhsal ve manevi boyutlarını anlamaya çalışır.

Modern dünyada bilim ve teknoloji ilerledikçe, mitik düşüncenin yerini daha çok mantık ve analitik düşünme almıştır. Ancak, mitik düşünce hala edebiyat, sanat ve psikolojide önemli bir yer tutmaktadır. Jung’un kolektif bilinçdışının arketipleri gibi kavramlar, mitik düşüncenin modern psikolojideki yansımalarıdır.

\Mitik Düşüncenin Günümüzdeki Yeri\

Günümüzde mitik düşünce, genellikle eski çağlara ait bir düşünce tarzı olarak görülse de, aslında pek çok alanda hala geçerliliğini korumaktadır. Mitolojik temalar, özellikle sanat, edebiyat ve psikoloji gibi alanlarda önemli bir yer tutar. Örneğin, birçok edebiyat eserinde, kahramanların arketipik yolculukları, mitolojik figürler ve sembolik anlatılar kullanılarak aktarılır.

Psikoloji alanında, Carl Jung’un mitoloji ile ilgili geliştirdiği teoriler, bireyin içsel çatışmalarını anlamlandırma açısından önemli bir yer tutmaktadır. Jung’a göre, mitolojik imgeler ve arketipler, insanın kolektif bilinçdışının bir parçasıdır ve bu imgeler, bireylerin psikolojik gelişim süreçlerinde belirleyici bir rol oynar.

Bunun yanı sıra, sinema ve pop kültüründe de mitolojik unsurlar sıkça yer alır. Hollywood filmleri ve kitaplar, genellikle mitik temalar etrafında şekillenir. Kahramanlık yolculukları, kötülükle mücadele, aşk ve kurtuluş gibi mitolojik temalar, modern hikayelerin temel yapı taşlarıdır.

\Mitik Düşüncenin Toplumlar Üzerindeki Etkisi\

Mitik düşünce, toplumların kültürlerinin ve değer sistemlerinin şekillenmesinde büyük rol oynamıştır. Her kültür, kendi mitolojisi ve mitik düşünce tarzı aracılığıyla toplumsal normları, ahlaki değerleri ve insan doğasına dair inançlarını biçimlendirmiştir. Mitolojik hikayeler, nesilden nesile aktarılırken, toplumun tarihini, geleneklerini ve dünya görüşünü canlı tutmuştur.

Özellikle, mitolojik figürler ve tanrılar, toplumların ahlaki ve etik değerlerini sembolize eder. Örneğin, Antik Yunan mitolojisinde Zeus, adaletin ve gücün simgesi olarak öne çıkar. Bu tür figürler, toplumsal düzenin sağlanmasında önemli bir role sahiptir.

Mitik düşünce, sadece geçmişteki toplumlar için değil, günümüzdeki kültürel normların ve değerlerin belirlenmesinde de etkili olmuştur. Birçok modern toplum, hala geçmişten gelen mitolojik temaları ve figürleri kültürel belleğinde taşır. Bu, insanın evrensel temalarla olan bağını ve kolektif hafızasını sürdüren bir süreçtir.

\Sonuç\

Mitik düşünce, tarihsel olarak insanların dünyayı anlamlandırma biçimlerinden biridir. Bilimsel düşüncenin ve mantıklı akıl yürütmenin yerini almasa da, özellikle kültürel ve psikolojik düzeyde önemli bir işlev görmeye devam etmektedir. Mitik düşünce, semboller, arketipler ve doğaüstü varlıklar aracılığıyla insanın içsel yolculuğunu ve evrensel anlam arayışını ifade eder. Bu düşünce tarzı, sadece geçmişe ait bir olgu değil, günümüz kültürlerinde de hala etkisini gösteren bir anlayış biçimidir.